Dini İnanışları
Çin uygarlığı, tarih boyunca birçok farklı dini inanışa sahip olmuştur. Bunların en eski ve en yaygın olanı, Şintoizm ve Konfüçyüsçülük’tür. Şintoizm, Japonya'nın yerli dini olarak kabul edilir ve doğa, hayvanlar ve aile tanrılarına tapınmayı içerir. Konfüçyüsçülük ise, Konfüçyüs tarafından öğretilen bir felsefe ve yaşam tarzıdır ve ahlaki değerlere, insan ilişkilerine ve toplumsal düzene odaklanır.
Bunların yanı sıra, Budizm de Çin'de oldukça yaygın bir dini inanıştır. İlk olarak Hindistan'da ortaya çıkan bu inanış, Çin'e MS 1. yüzyılda yayılmaya başlamıştır. Budizm, insanların hayatlarını ve karmalarını dönüştürmeye odaklanır ve meditasyon gibi uygulamalarla ruhani aydınlanmayı arar.
Taoizm, yani "yolun öğretisi", Çin uygarlığının diğer bir önemli dini inanışıdır. Bu felsefe, insanların doğal dünya ile uyum içinde yaşamaları gerektiğini ve evrenin doğal akışına uygun hareket etmeleri gerektiğini savunur. Taoizm, doğaüstü güçlerin varlığına ve insanların doğaüstü güçlerle iletişim kurabileceğine inanır.
Son olarak Falun Gong adlı dini hareket de Çin'de ortaya çıkmıştır. Bu hareket, 1990'larda ortaya çıkmış ve geleneksel Çin sağlık uygulamalarını, meditasyonu ve moral öğretileri bir araya getirmektedir. Ancak, Çin hükümeti Falun Gong'u bir tehdit olarak görmekte ve harekete karşı sert önlemler almaktadır.